MENÜ

İLLER ARASI MESAFELER


ŞEHRİN HAVA DURUMU

BARTIN





Paylaş

TARLAAĞZI KÖYÜ

Kulturel Degerler

KÜLTÜREL DEĞERLER

 DİL VE EDEBİYAT ŞİVE ÖZELLİKLERİ 

 Bartın yöresi ağız özellikleri 13. yy Kuman metinleri ile ilginç benzerlikler göstermektedir. Zaman zaman Anadolu Türkçesindeki yerel kurallardan ayrılmakta, 700 yıl önceki Kıpçak-Kuman metinleri ve onun günümüzdeki alternatifi olan Karaim Lehçesi ile kıyaslanabilecek niteliktedir.
Bilindiği gibi etnik yapı ve şive özelliklerini araştırma yöntemlerinden biri de köy ve kasaba adları ile cami, çeşme, medrese, kale ve mezarlık kitabelerinin incelenmesidir. Ne yazık ki Bartın’da böyle bir çalışma yapılamamıştır.
Bartın ve çevresi ağız özelliklerinin, kelime ve cümle sonlarına gelen hecelerin yüksek tonlu ve uzatılarak söylenişinden doğan ahenkli konuşma tarzı ile Denizli’nin Çivril ve Tavas İlçeleri ağız özelliklerinin benzerlik göstermesi bir hayli ilginçtir.
Bartın ağzı, karakter olarak kelime ve hece başlarındaki ince yuvarlak ünlüler önündeki değişimler (g-ğ, g-k) ve bunların geliştirdiği orta boğumlu ünlüler (o-u) yönüyle Çankırı; hal kipi eki olan (–yor)’da ve üçüncü şahıslar için kullanılan (r’li) hecelerden birinin yutulması, Bolu ve Kastamonu ağızlarını andırmaktadır.

Bartın şivesi, bütün Anadolu ağızlarında görülebilen genel ve ortak özellikler taşımakla birlikte, yöresel şive özelliklerimiz açısından da ilgi çekicidir. İstekler; bazı kelimeleri kısaltıp, bazı kelimeleri uzatarak, bazen de yöreye özgü kelimelerle yöresel tarzla anlatılır.
Bartın yöresi ağızlarını öteki Anadolu ağızlarından belirli şekilde ayıran özelliklerden biri iç ve son seslerde görülen g>v değişimidir. Öyle ki Türkçe’nin genel gelişme seyri içinde kog>kov-ögey>üvey, köğürçken>güvercin, soğan>sovan, ög->öv- gibi kelimelerde az da olsa yazı diline kadar girip yerleşebilmiştir.
Yörede, “Alayım, Alıvaram; Vereyim, Vercem; Gidiyorum, Gidiyom; Getirdim, Götüdüm; Götürdüm; Getidim; Annen-Baban, Anay-Bubay” diye söylenirken, Amca’ya da “Emmi” denir.  Bazen de “Toptallasında oturcak yer kalmamış, her yer lembellek dolu” da olduğu gibi yöresel kelimeler kullanılır.

Lembellek : Boşluk kalmayacak şekilde
Ösger  : Rüzgar
Madaf  : Aranılan, beğenilen
Marta  : Gizliliği kalmamış, değerden düşmüş
Mazak  : Çok ham, olmamış meyve
Lomlom : Herkese karşı kırıcı olan, lafını bilmeyen kişi
Kıyırdam : Sözüne pek güvenilmeyen, hafif kadın

Bartın’da, günümüz yazım ve anlatım dilimiz en iyi şekilde kullanılırken, yöresel şiveyle konuşmaktan da ayrı bir zevk alınır.

ÖRNEK BİR METİN; BOL BÖREK

“Bi vamış, bi yokmuş. Bi gadınlan bi goca vamış. Bunnarıy çocukları olmayomuş. Günneden bi gün ürya görüyola, deyala ki buna: “Sen türbeye gidecesiy, orda öynüye bi devrüş çıkacak. Sona o devrüş bi alma veriya, bunu ortasından bölecesiy ve ayleynen ikiyiz yiyeceysiyiz. Amma almayı soyuy, sora soyduyuz gabuklarını da gamer tayıya döküvercesiyiz. Bunu yidukden sona size Allah bi çocuk vercek, fakat ben gelmeyince ismini gomacasıyız.
Gelmişle bunna türbeye, Sona o gece hamile galya. O uşak doğuya, büyüya ediya, yedi yaşına giriya; bi gün anasına gelip ağlayveriya. Mektebe gidemeyom, çocukla sokakda oynaken Atsuz bey deyi gaynayala deya. Anası da deya ki: Uşam seni bir devrüşden halgettim, o namıssız gelmeyinci ismini goyaman deya; öle derken devrüş duvarı pallayıp çıkıya. Sora bunuy adına Bol Börek deya, gaybolıya gidiya.
Bol Börek eycene büyüya delikannı oluya. Bi de argadaşı va, o çocuy adı Gara Mustafa. Günneden bi gün gonşunuy çocunu aldadıya yoldan çıkarıya, anasına geliya ben Gara Mustafaynan barba ava gidyon Allasmarladık deya. Anası da a goçüm ben seni bir devrüşden halgettim, gorkuyon, onuy çün gitme deya. O gene dinnemeya, atlana minip gidiyala.
Sora gideken önnerine bi geyik çıkıya, geyiin peşine goşşa goşşa gavuruy baccesine giriyala, atlanı balayala, gendileri uykuya yatıyala. Gavuruy gızları pencireden bacceye bakyala, Anacom! ne gorsünne. Güççük kız “Türkle va bizim baccede deyi bavurya”, Böyük gız deya ki bavurma, bunna bizim kısmetimiz, eve götürüy bıbamnan tanışvesinne…”


 EDEBİ BİRİKİM VE YAZIM

Destanlar (Anlatmalar)- Efsaneler

Bartın’da, günümüze kadar anlatıla gelen Destan ve efsanelere rastlanmaz. Efsanelerden daha çok Türkülere kaynaklık eden söylenceler yaygındır. Yörede bazı şahsiyetler ve olaylar için anlatılan öyküler, hem yerel tarih için hem de sosyal yaşama trajikomik yanıyla zenginlik katan önemli verilerdir. Bu anlatılanlar içinde Maksimes Hasan, Sarı Yazmalı Kadın, Fadimana ve Meryemana (Düğüncü Zühre) ilk akla gelenlerdir.

 Deyimler- Atasözleri- Bilmeceler

Bartın yöresindeki Deyimler ve Atasözlerinin bir kısmı yurdumuzun diğer yöreleri ve Türk kültür dünyası ile benzerlik taşır. Ancak, ifade biçimleri her yörenin yerel ağız- şive özellikleri ile yörenin gelenek ve göreneklerine uygun şekilde yaygınlık kazanmıştır. Bartın’da bilinen atasözleri de bu anlamda değerlendirilmelidir.
 

Devamı